Reha Muhtar:(R.M.): - Nasıl çekiyorsunuz gemiyi?
-İnanç meselesi, içinizde bunu hissetmeniz
gerekir.
R.M. : - Neyi hissetmem gerekir? Gemiyi mi?
-------------------------------------------------------------------------
Haber : Mahkumlar tünel kazarak kaçar...
R .M. : Mahkumlar kaçmak için mi tünel kazdılar?
-------------------------------------------------------------------------
Haber : Bir okul müdürü cinsel tacizle suçlanır...
R. M. : Sen benim sözümü bile kestiğine
göre kim bilir daha neler yapmışsındır.
-------------------------------------------------------------------------
Haber : Harika Avcı kürtaj yaptırmıştır.
R.M. : Peki, Bebek şimdi
nerede?
-------------------------------------------------------------------------
Alpaslan Türkeş'in cenaze töreninin olduğu gün sevgili Reha Mıhtar Shov Haber'de şöyle
konuşur:
-Cenaze töreninde sayıları on binin üzerinde yedi bin güvenlik görevlisi vardı.
-------------------------------------------------------------------------
Reha Mıhtar karısını boğarak öldüren adamı programına çıkarıyor.
İlk sözü:
- Efenim, başınız sağ olsun.
-------------------------------------------------------------------------
Haber: Cenk Koray'ın oğlu Demir,CAMA(!) kafa atar ve vefat eder...
R.M. : - Peki
Sayın Cenk Koray, oğlunuz daha önce de sık sık cama kapıya kafa atar mıydı?
-------------------------------------------------------------------------
Reha Muhtar anlamakta bazen güçlük çeker:
- Doğuştan kör olduğunuzu anladım
da beyefendi, küçükken de
gözleriniz görmüyor muydu onu soruyorum?
--------------------------------------------------------------------------
Reha Muhtar, canlı yayında Şerafettin Bey'le konuşuyor.
-Sayın Şerafettin
Bey kardesim, siz orada var mıydiniz, yok muydunuz, efenim?
-Yoktum.
-Yoktum diyorsunuz.
-Yoktum diyorum.
-Bak
Şerafettin sana bir daha soruyorum. Var mıydın, yok muydun?
-Valla billa yoktum.
-Yemin etmenize
gerek yok efendim, size inanıyoruz.
-Var mıydın, yok muydun?
-Vardım efendim..
-Peki Şerafettin
sen demin yoktum diyordun, şimdi vardım diyorsun. Bu nasıl iş kardeşim?
-Yoktum dedim inanmadınız,
ne yapayım?
-Ne yapacağınızı ben bilemem efendim. Orasını sen duşun. Var mıydın,
yok muydunuz?
-Hatırlamıyorum.
-Hatırlayınız efendim. Bak bir filmimiz var sizinle ilgili.
Onu birlikte izleyelim, sonra sana soracağım.
Araya soz konusu film giriyor. Bir muhabir kapıyı kırıp Şerafettin'in evine
giriyor ve kibarca, gizli kamera (!!) ile çekim yapmak için izin istiyor. Şerafettin Bey izin vermiyor tabii. Bunun üzerine
kameraman dinlemiyor, çekimlerini yapıp gidiyor.
Yine Reha Muhtar geliyor gör üntüye:
-Filmimizi izlediniz, Şerafettin Bey. Şimdi ne
diyorsunuz?
-Galiba varmışım.
-Galiba ile olmaz efendim, emin misiniz?
-Eminim.
-Öyleyse eminsiniz
yani.
-Evet efendim, eminim.
-Şerafettin Bey eminim diyorsunuz ama pek emin görünmüyorsunuz..
---------------------------------------------------------------------------
Sayın Hamdi Bey iyi akşamlar efendim. Sizin adınız Hamdi midir, efendim?
-Evet
Hamdi'dir, Reha Bey..
-Hamdi diyorsun.
-Hamdi diyorum çünkü nufus kağıdımda öyle yazıyor.
-Ben
nufus kağıdınız ı sormuyorum efendim.
-Sana soruyorum: Sizin sahte olmayan isminiz nedir?
-Hamdi.
-Nasıl
yazılıyor?
-He, a, me, de, i şeklinde..
-Yani sahte olmayan isminiz Hamdi diyorsunuz.
-Peki sahte
olan isminiz hangisi?
-Benim sahte olan bir ismim yok!
-Ama demin sahte olmayan ismim Hamdi dediniz.
-Demek ki bir
de sahte isminiz var. Size Yeşil diyorlar efendim. Siz Yeşil misiniz?
-Hayır Yeşil değilim.
-Öyleyse
size niye Yeşil diyorlar?
-Bana Yeşil demiyorlar. Hamdi diyorlar.
-Yani inkar ediyorsunuz. Sukut inkardan
gelir Hamdi.
-Ben sukut etmiyorum, konusuyorum ve Yeşil değilim diyorum.
-Yeşil değilim dediniz
ama mosmor oldunuz. Bakıyorum şimdi de kızarıyorsun. Ne sarardın Hamdi?
-Sarardım çunku ben
Tanrı'nin oğluyum. Her renge girerim.
-Ne oldu Hamdi Bey? Bir tuhaf konuşuyorsunuz.
-Galiba delirdim.
Bana bir doktor lütfen!
-Gecmiş olsun, Hamdi Bey. Size acil şifalar diliyorum.İyi akşamlar efendim.
-------------------------------------------------------------------------